Etiket: Mert Aldemir
Kılıksızlık Senfonisi
“Büyük dönemler büyük insanlar yaratır. Ama Napolyon ya da Büyük İskender’in tarihteki göz kamaştırıcılığından yoksun, gösterişsiz, kimsenin tanımadığı kahramanlar da vardır… Bugünlerde Prag sokaklarında, büyük yeniçağ tarihinde ne kadar önemli bir yer tutacağından habersiz, etliye sütlüye karışmadan, kendi halinde dolaşıp duran kılıksız bir adama rastlayabilirsiniz. Adını soracak olursanız, tüm alçakgönüllülüğüyle ‘benim adım Şvayk’ diyecektir.” (1)…
Gerçekliğin Üç Çeşit Kırılımı
“Sanata uygulandığında tarih kavramının ilerlemeyle hiçbir ilgisi yoktur; içinde bir mükemmelleşmeyi, daha iyiye gitmeyi, bir yükselişi barındırmaz; bilinmeyen toprakları keşfetmek ve onları bir haritaya kaydetmek için çıkılan bir keşif yolculuğuna benzer. (…) Ampulü Edison icat etmeseydi, bir başkası icat edecekti. Ama eğer Laurence Sterne, hiçbir story’ye dayanmayan bir roman yazmak gibi delice bir fikre kapılmasaydı,…
Yanılmadım
Kaldırıp eteğinin altına baktım dağların;Suçlu mu diye sormadan altay abiay nasıl siner günahlara teoman allahaşkınavar mı elle tutulur izahı ayıp demedenkoşulsuz kaçış noktası İzahı yoksa demek kendimi kandırmanın ustasıyımSisin ortasında sokak ışıklarınıyıldız sandım – uzaya yakıştırdımdüşmenin erdem olduğu yerlerdegökyüzünü aşındırdım Sözgelimi canımı kanatan bir dünya mutluluğu, konuşurken denizSusarken jilet niyetine bir çift göze sığdırdımbaktım: Yanılmadım.
bir malumun ilamı
Bu düşü ben yırtmadım ve gökyüzünükim seviştiyse -a sesini, güneşine kadarsa kanat sesleriniyırtmadım taşıdım yemin ederimKendi söküğümü dikerdim yoksa, kanıtımdır bir çiçeğin sesine boyardım yüzümücam önünde göz yumar dua ederdimbir kalpazana, en basitinden kapımı kapardım yemin ederimAma ne söküğümden kurtulabildimne -a sesini sahiplenebildim kanıtımdır böyle böyle camın önündeböyle böyle ufalayıp beni toprağa, o koymadı datoprak…